uzun yolun sevilen tarafları

hele bir de gece yolculuğu oldumu tadından yenmez. ara ara okunan kitap ile müziğin verdiği zevkin yanında gözünü ara ara camdan dışarı kaydırmak,güneşin yüzünü yavaşça okşamasıyla uyanmak,molalarda içilen çay sigaranın verdiği tat..

ucunda istenilen arzu edilen bir yere kavuşmak söz konusu olmalı.

şehrin griliginden ve beton yığınlarından bir süre uzaklaşarak 2 parça doğa görmek

yoktur. küçükken direkt kusardım zaten uzun yolda. büyüdükçe kusmuğu ağzımda tutmayı öğrensem de çektiğim acı baki kaldı. ı hate karayolları genel müdürlüğü.

kendinle başbaşa kalmanın güzelliğidir. sorgularsın kendini; haklılığını, haksızlığını, mutluluklarını, üzüntünü, keşkelerini, iyikilerini. kısacası içinde kendini yargıladığın bir mahkeme kurarsın. yolculuk bitince aman boşver der ve onca düşünülenin ardından yine aynı kişi olursun.

ayakkabıyı çıkartıp bağdaş kurarak yolu seyretmek

tarafları olmasın o ?

nesini seviyorsunuz anlamıyorum tamamen vakit kaybı

kulaklığı takarak efkarlanmak

özlenen insanlara kavuşturması. geri kalanını sevemedim uzun yolun.

kendi arabamla ,yanımda da yakın kisiler olduğu sürece ve de güzel bir playlist olursa deme keyfine

oturmaktan götüme ağrılar giriyor, bacaklarım uyuşuyor. ondan pek sevilen taraflarıyla ilgilenemiyorum

üniversite nedeniyle hayatıma girmiş eylemdir. bi aradan sonra ihtiyaç gibi oluyor. playlistini gözden geçirme kitaplarımı bitirme fırsatını sunan bir olaydır.

gecenin karanlığına bakıp hayal kurmak

yolun kenarındaki evlere bakıp: onlar rahat rahat evlerinde yatıyo biz arabada tıkıldık

motosiklet kullanıcısı ise, yapılan hız yüzünden artan rüzgar etkisi bile sevdirir uzun yolu.

yol boyunca sana eşlik eden insan

çok yaptım

özel araçta güzel de otobüste olmuyor artık

ben šaksen kisa yollari bole yuruyerek gitmeyi tercih ediyorum sarki dinlemek icin. ama suan bi arkadasim master yapiyor ve kanpusu degisti. her gun baska sehirdeki kampuse gidip ders goruyor.trenle gidip geliyor. sabah gidip oglen geliyor ve bindigi saaer insan trafigi oluyor trende. kisaca (bkz: kime gore neye gore?)

uzun yolun en güzel yanları yolculuk sırasında bulutları izlemek, hızlıca geçilen yol kenarindaki dağı taşı izlemek, yolun nereye gittiğini unutup düşüncelere dalmak ve kitap okumak...

müzik dinleyip hayal kurmak

sevdiğin insan varsa yanında hele ki bide hafiften güzel bi müzik çalıyorsa radyoda arada göz ucuyla bakarsın ya sevdiğine uzun olmaz o yollar hemen biter kısalır.

nescafe, et cin ve müzik

sadece uzun yol değilde böyle manzarası güzel olcak. priz olcak. şarkı dinliycen böyle efkarlancan gurbet ellere gidiyormuş gibi. sonra her molada yakıcan bi sigara.

farklı yollar görmek

ucunda özlenen biri olması

dönüşünün ankaraya olması

götümün uyuşması

ironiye bak (#1381009) no'lu entryde anlattığım "durup anlamam lazım" durumuna en çok yaklaştığım anlar uzun yolculuklar. yol almaktan yorulup dinlendiğim anlar yola düştüğüm anlar. bu beni daha çok rahatsız etti galiba.

yolda neşet ertaş dinlemesi.

verilen molalarda sigara içmek tabi ki

gece olsun da nolursa olsun

uzun süre boyunca sekteye uğrayan düşünme ve hayal kurma işini bölünmeden yapabileceğiniz en uygun zaman dilimini kapsar. sabah 5'te yolculuğa çıkılır ki o serin havayı içinize doldurabilin. radyodan hafifçe bir müzik açılır, güneşin doğuşu eşliğinde tüm beyin kurcalayıcı fikirler tek tek çözümlenir.(en azından çözümlemeyi denersiniz) telaşeden yarım bıraktığınız hayallerinizi kurgularsınız. arada bir çorba içilir, sıcak bir çay yudumlanır sonra tekrar devam.

kulaklığı takıp kafayı cama yaslayınca şöyle bir hayatı sorgulamak

kitap bitirmek

eğer ki arabada yakın arkadaşın ve güzel bi playlist varsa tadından yenmez

babamlaydı.arka koltuğa geçer uyuya kalırdım.gözlerimi açtığımda varmış olurduk.ne kadar hızlı geldik diye babama hayran kalırdım.

bir de kardeşlerin yanındaysa arabada rahatsa sür marsa bile giderim o arabada

sevdiğin müzikleri açıp uzun uzun araba kullanmak.nereye gittiğinin bir önemi yok..

yaşanılan yerden ne kadar uzaklaşılırsa o kadar rahata erilecekmiş hissi.

fiziksel yıpratıcı tarafları olmasına rağmen, o sıralar yaşadığınız bir sorunu kendinize gömülüp uzun uzun düşünebilir, yeni bir çözüm veya bir umut ışığı ile otobüsten inebilirsiniz. sıkıcı bir otobüs yolculuğundan bile medet umacak durumda olmaksa başka bir entry konusu olsun.

uzun uzun sohbet etme imkanı. yarın onunla istanbul'a gideceğim ve yollar yıllar sürebilir onunla sohbet edeceksek eğer.

dinlenen bir sürü müzik.

miden bulanıyoken seni dizlerine yatırıp başını okşayan bi sevgili ama alışmayın sakın sonra onsuzlukta yollar çekilmez oluyo

yanında sevdiğin insan güzel müzikler ilk kez gördüğün yollar sokaklar şehirler insanlar herşeyi geride bırakmak ve mutluluğa gitmek

hiç şüphesiz cam kenarında kurulan milyar tane hayal, paha biçilemez

kesinlikle şoförün ben olmadığım kısımlarıdır. onun dışında uzun yolun her tarafını sevebilirim.

uzun olması.

i̇nsanların nerelere yerleştikleri acaba buraya neden yerleştiler diye sormak, ıssız bir yerde 10 tane ev var acaba yaşam nasıl oluyor onlar için hayat nasıl gidiyor insanların yaşamını sorguluyorum bu çok hoşuma gidiyor ancak çok da üzülüyorum dünya da o kadar insan varken birazını bilmek çok kötü hissettiriyor.